Jeopolitik konum itibariyle deprem, ülkemizin en önemli ve mutlaka önlem alınması gereken gerçeklerinden bir tanesi. Her an depremle karşılaşabileceğiniz gerçeğini unutmadan daima depreme hazırlıklı olmanız şart. Deprem için alınması gereken önlemleri yerine getirerek hem depremden korunmak hem de çevrenizdeki olası tehlikelerden korunmak mümkün. Yalnızca evde değil aynı zamanda günün büyük bir kısmını geçirdiğiniz ofiste de depreme hazırlıklı olmak için deprem öncesinde ve deprem esnasında yapılması gerekenlerle ilgili bilgi sahibi olmalısınız.
Deprem öncesinde yapılması gerekenlerin önemi, deprem sırasında yapılması gerekenlerden belki de daha büyük oluyor. İlk olarak mutlaka yaşadığınız yerin deprem tehlikesinin hangi boyutta olduğunu öğrenmelisiniz. Ailenizin yanı sıra ofis arkadaşlarınızla da deprem sırasında neler yapacağınızı konuşmalısınız. Ofiste bulunan kitaplık, dolap, yüksek mobilya, tablo vb. eşyaları duvara sabitlemeli ya da sabitlenmesi için yönetime talepte bulunmalısınız. Beklenmeyen bir durum ile karşılaşmanız halinde kullanabilmeniz için el feneri, ilk yardım kiti, radyo, pil, ilaç ve su gibi önemli eşyaları bir çantaya koymalı ve bu çantayı da rahatça ulaşabileceğiniz bir yerde tutmalısınız.
Eğer imkanınız varsa hazırladığınız bu çantayı daha büyük ebatlı olanlardan seçip içine konserve, bisküvi, düdük, yedek giysiler, ıslak mendil, çakı ve sargı bezi gibi eşyalar da ekleyerek binada mahsur kalmanız durumunda sizi ve çevrenizdekileri bir süre koruyacak ve idare edecek olan eşyaları da hazır tutabilirsiniz. Ayrıca, deprem sırasında yangın çıkma ihtimali de bulunduğu için yangın tüpü yerini deprem öncesinde öğrenmeli ve yangın tüpünün kullanılabilir durumda olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Yangın tüpü eskimişse ya da çalışmıyorsa mutlaka bir yenisiyle değiştirmelisiniz.
Depremin insanlara zarar vermesine yol açan en önemli nedenlerden bir tanesi panik. Bu paniği yenebilmek için olası bir deprem durumuna karşı psikolojik olarak da hazır olmanız gerekiyor. İş yerinde yapılabilecek deprem tatbikatları ile gerçek bir deprem anında ortaya çıkma ihtimali mümkün olan panik en aza indirilebilir. Deprem tatbikatında yapılması gerekenler arasında soğukkanlı olmayı öğrenmek de bulunuyor çünkü panik arttığı zaman hayati tehlike riski de otomatik olarak artmış oluyor. Ülkemizde yaşanan pek çok depremde yalnızca paniğe kapıldığı için yanlış davranışlarda bulunan ve hayatını kaybeden insanlar olduğu biliniyor.
Deprem sırasında kesinlikle bulunduğunuz binayı hızla terk etmeye çalışmamalısınız çünkü bu durum, deprem dolayısıyla ortaya çıkmış olabilecek yangın ya da benzeri tehlikelere karşı savunmasız hale gelmenize neden olabiliyor. Deprem esnasında ofis ortamındaysanız mümkün olduğunca az hareket etmelisiniz. Bunun yanı sıra güvende olduğunuzdan emin olmak için ofis masası ya da büyük bir kanepenin yanına çömelip hayat üçgeni oluşturmalısınız. Hatta çevrenizdeki bel yastığı, kitap, klasör vb. sağlam ofis malzemeleri ile kendinizi koruyabilirsiniz. Eğer depreme yakalandığınız noktada ofis mobilyaları bulunmuyorsa o anki konumunuzu değiştirmek yerine sabit olmayan dolapların ve pencerelerin olmadığı bir yerde hayat üçgeni oluşturabilirsiniz. Özellikle deprem anında koridorda koşmak ciddi tehlikeler yaratabiliyor. Deprem sırasında tavandan sarkan aydınlatma sistemleri düşebileceği için çok fazla hareket etmemenizde ve etrafı gözlemlemenizde yarar var.
Deprem sırasında yapılması gerekenler arasında asansörden uzak durmak da yer alıyor. Asansörün depremde düşme ya da hasar görme riski olduğu için depreme asansörde yakalansanız dahi en yakın katta mutlaka inmelisiniz. Eğer ofisinizde balkon varsa oradan da uzak durmalısınız. Aynı şekilde ofisteki tüm kapılar da uzak durmanız gereken yerler arasında. “Depremde neler yapmalıyız?” sorusuna genellikle binanın hasar görmeyeceği ihtimaline karşılık cevaplar veriliyor. Oysa depremde binanız hasar görmüş olabilir ve binayı güvenli bir şekilde terk edemeyebilirsiniz. Bu durumda saklandığınız yerde kalmalı ve kurtarma ekiplerini beklemelisiniz. Tabii bu durum çıkışların kullanılamaz hale gelmesi ihtimali için de geçerli oluyor.
Deprem sırasında mutlaka yapılması gereken yaşam üçgeni, hayat kurtaran bir pozisyon diye biliniyor. Eğer “Hayat üçgeni nedir?” tam olarak bilmiyorsanız bu önemli pozisyonu detaylı olarak öğrenmelisiniz. Arama kurtarma ekiplerinin enkaz altından sağ olarak çıkardığı insanların pek çoğu hayat üçgeni oluşturmuş oluyor. Hayat üçgeninde mutlaka sağlam bir eşya olması gerekiyor. Bu eşyanın yanına çöküp başınızı da koruyacak şekilde sakladığınızda ve yanınızdaki eşyanın üstüne bir unsur çöktüğünde hayatınızı kurtaracak yaşam üçgenini oluşturmuş oluyorsunuz. Yaşam üçgeninde yapılması gereken hareketler sırasıyla “çök, kapan ve tutun” şeklinde ifade ediliyor. Bu pozisyonda etrafınızdaki eşyalar devrilse ya da binadaki bazı sütunlar yıkılsa dahi yanınızdaki eşya sizi koruyacağı için kusursuz hayat üçgeni kendiliğinden meydana gelmiş oluyor. Deprem hayat üçgeni oluşturmayı başarmanız halinde sizin için hayati tehlike oluşturacak bir felaket olmaktan çıkıyor. Bu yüzden ofis ortamında bu konuyu ve “Hayat üçgeni nedir?” hususunda bilmeyenleri de aydınlatmak için tartışmalar yapmalısınız.
“Deprem anında neler yapmalıyız?” sorusunun cevabı aslında yalnızca sizi değil çevrenizdeki herkesi ilgilendiriyor. Bu yüzden kendi güvenliğinizi sağladıktan sonra çevrenizdeki insanların güvenliğini de göz önünde bulundurmalısınız. Ana deprem bittikten sonra artçı diye adlandırılan anlık depremler de meydana gelebiliyor. Bu depremlerin de riskli olabilme ihtimalini hesaba katarak her an tetikte olmalısınız. Deprem bittikten sonra her şey yolundaysa ve çıkışlar hasar almamışsa toplanma alanına gitmelisiniz. Aksi takdirde oluşturmuş olduğunuz yaşam üçgenini bozmadan beklemeye devam etmelisiniz çünkü depremde hasar almış olan nesnelerin deprem sonrasında meydana gelen artçı depremlerle düşme ihtimalleri de bulunuyor. Depremden korunmak için iş arkadaşlarınızla birlikte hareket etmelisiniz. Bu yüzden de depremde yapılması gerekenlerle ilgili onların bilinçlenmesini de sağlamalısınız. “Deprem sırasında ne yapılmalı?” sorusunun cevaplarını birlikte tartışmalı ve ofis yapınıza göre bir eylem planı oluşturmalısınız.
Bilindiği üzere depremi önlemek mümkün değil. Bu yüzden alacağınız önlemler ve tedbirlerle depremden korunmak için elinizi güçlendirebilirsiniz. Depremden korunmak için öncelikle sakıncalı hareketlerden kaçınmak gerekiyor. Sakıncalı hareketler arasında balkona çıkmak, kapı eşiklerinde durmak, binayı terk etmeye çalışmak etrafta koşmak, koridorda dolaşmak, asansörde durmak ve paniğe kapılmak yer alıyor. Bunları yapmamanız ve sakin kalmanız halinde depremden korunma aşamasında önemli bir adım atmış oluyorsunuz. Bunun yanı sıra imar izni bulunmayan zeminlere yapılmış olan binalara gerek iş gerekse barınma için yerleşmemek gerekiyor. Aynı zamanda mutlaka hem evinizin hem de ofisinizin bulunduğu binanın depreme dayanıklılığını da uzman kişilere kontrol ettirmelisiniz. Eğer binanızda deprem yönetmeliğine uygun olmayan bir durum varsa ya da bina hasar almaya müsait görünüyorsa depremden korunmanız için bu doğrultuda işlemler yapılmaya başlanıyor. Deprem can kaybına yol açmasa da mal kaybına yol açtığı zaman da insanlar için çok olumsuz bir durum yaratabiliyor. Bu yüzden malınızı da depremden korumak için deprem sigortası yaptırmaya yönelebilirsiniz.